Tarla Faresi ile Ev Faresi Masalı
Zamanın birinde tarla faresi ve ev faresi tanışıp arkadaş olmuşlar. Biraz vakit geçirdikten sonra ise aralarından su sızmaz olmuş. Ev faresi sık sık tarla faresini ziyaret edermiş. Bütün gün kırlarla gezer, konuşurlarmış.
Günlerden bir gün ev faresi yine tarla faresinin yanına gitmiş. Tarla faresi çok sevinmiş. Birlikte etrafta dolaşmaya başlamışlar. O gün zaman o kadar çabuk geçmiş ki saatin çok geç olduğunu anca hava kararınca anlamışlar. Karınları çok acıktığı için tarla faresi, ev faresini kendi evine yemeğe davet etmiş.
Tarla faresi, bulduğu her şey ile güzel bir sofra kurmaya çalışmış. Onlerind ebuğday taneleri ve birkaç parça peynir kırıntısı varmış. Karınlarını doyurmuşlar elbette ama ev faresi çok da memnun kalkmamış sofradan. “Güzel arkadaşım, sen her gün bunları mı yiyorsun? Böyle ömür geçer mi?” diye üzüntüsünü gösterip “Bir sefer de benim evime gel ben seni misafir edeyim,” demiş.
Tarla faresi bu iyi niyetli davete oldukça sevinmiş ve hemen kabul etmiş. O akşam ev faresini uğurladıktan sonra buradaki işlerini çabucak bitirip şehre gidebilmek için çalışmaya başlamış. Çok değil de birkaç gün sonra evindeki, tarlasındaki bütün işlerini halletmiş ve arkadaşına misafir olmak için yola koyulmuş. Şehrin kapısına geldiğinde ev faresi arkadaşını karşılamış. Bir duvardaki çatlaktan gizlice şehre girmişler. Ev faresinin yaşadığı sarayın kapısına gelmeleri akşamı bulur.
Geldiklerinde içeride herkesin odalarına çekildiğini görmüşler. fönelmişler. Hemen mutfağa yönelmişler. Orada, mükemmel bir ziyafetten ve kalma yemek artıkları duruyormuş. Ev faresi, arkadaşının önüne onlardan toparlamaya başlamış. Kurabiyeler, pastalar, kekeler, börekler… Tam okuyup yemeğe başlayacaklarmış ki yukarıdan gelen gürültüyle irkilmişler.
Tarla faresi gördüğü ilk deliğe saklanmış. “Bu, insanların ayak sesi. Korkma, bir süre sonra alışıyorsun, başlarda ben de çok korkuyordum,” demiş ev faresi. Sesler gittikten sonra tekrar sofranın başına kurulmuşlar. Tarla faresi kekten ağzına bir lokma atacağı sırada, ev faresi yaklaşan kediyi görmüş, arkadaşını da çekiştirmiş ve yine aynı deliğe saklanmışlar. “Bu kedin evin kedisi. Çok uzun zamandır benimle yakalamaya çalışıyor. Herkes yattıktan sonra böyle mutfağı gezip benim yiyemediklerimi yiyor!” diye açıklamış ev faresi.
Uzunca bir süre kedinin gitmesini beklemişler. Bu sırada ikisinin de karnı çok acıkmış. En sonunda uykusu gelmiş olacak ki kedi şöminenin önündeki sıcak yatağına doğru gitmiş. İki fare arkadaş da tekrar sofraya dönmüşler. Ama tarla faresinin iştahı bu kadar koşuşturmacadan sonra iyice kaçmış. “Sevgili arkadaşım, bana hazırladığın bu sofra için teşekkür ederim.
Ama korku ve endişe içinde böyle güzel yiyecekler yemek yerine evimde huzur ve güvenle oturur buğday tanelerimi kemiririm. O yüzden ben evime doğru yola çıkayım. Burada sabaha kadar sağ salim çıkar mıyım, o bile belli değil,” demiş ve köydeki rahat, mutlu yaşantasına doğru yola koyulmuş.
Bu masalı dinlemek için buraya tıklayın.
Sevgili Aileler; Bir Masal sitemizin size ve çocuklara faydalı olduğunu umarak masallar seçiyor, beğendiğinizi ve bizi takip ettiğinizi umuyoruz. Bizlere de faydalı olması açısından lütfen yorum bırakmayı unutmayın 🙂
Bir Masal sitemizin uygulamasını artık Akıllı telefonlarınıza yükleyebilirsiniz, Buraya tıklayarak Google Play’den Bir Masal uygulamamızı indirin.