Uzak ülkelerden birinde bir kraliçe yaşarmış. Her yerin karlarla kaplı olduğu bir gece kraliçe pencerenin önünde nakış işliyor ve hayal kuruyormuş. Birden eline iğnenin batmasıyla bembeyaz kumaşın üzerine birkaç damla kan akmış. Kraliçe :
-” Bir kızım olursa, beyaz tenli, yanakları elma gibi kırmızı, saçları da kömür karası gibi simsiyah olsun” demiş. Aradan aylar geçmiş. Kraliçe dünyaya bir kız çocuğu getirmiş. Kraliçenin dilekte bulunduğu gibi doğurduğu kız beyaz tenli, elma gibi kırmızı yanaklı ve simsiyah saçlı bir kız çocuğuymuş. Ona Pamuk prenses adına vermişler. Fakat kraliçe doğum yaptıktan birkaç saat sonra ölmüş. Aradan aylar geçmiş. Kral tekrar evlenmiş. Evlendiği kraliçe çok güzelmiş. Fakat kendinden güzelini görmek istemeyen ve buna asla tahammül edemeyen, kibirli biriymiş. Her gün odasındaki aynanın karşısına geçer;
” Ayna, ayna söyle bana benden daha güzeli var mı bu dünyada?” diye sorar, aynada ona:
” Sizsiniz kraliçem” diye cevap verirmiş. Yıllar geçmiş pamuk prenses 14 yaşına gelmiş. Kraliçe yine günlerden bir gün aynanın karşısına geçip:
” Ayna, ayna söyle bana benden daha güzeli var mı bu dünyada?” diye sorunca, ayna kraliçeye
” Kraliçem, güzel olmasına güzelsiniz ama pamuk prenses sizden daha güzel” diye cevap verince kraliçe öfkeden deliye dönmüş. Günlerce yemek yememiş, uyku uyuyamamış. Sarayın avcısını çağırıp ona:
” Pamuk prensesi ormana götürüp orada öldür. Kanıt olarak da bana kalbini söküp getir.” diye emir etmiş. Avcıya kraliçenin bu isteği akıllıca gelmemiş. Böyle bir şeyi nasıl yapabilirim ama kraliçenin emrine karşı gelemem diye düşünmüş. Avcı pamuk prensesi alıp ormana götürmüş. Bıçağını çıkartmış pamuk prenses avcının niyetini anlayıp ağlamaya başlayınca avcıda ona kıyamayıp öldürmekten vazgeçmiş. Pamuk prenses koşarak ağaçların arasında gözden kaybolmuş. Avcı bir hayvan avlayarak onun kalbini sökmüş kraliçeyi ancak böyle kandırabilirim diye düşünmüş.
Akşam olunca pamuk prenses küçük bir evin kapısına gelmiş. Kapıyı çalmış açan kimse olmamış. Cesaretini toplayıp içeriye girmiş. Bir masa üzerine yenmeye hazır olan yiyecekler, yedi küçük tabak, yedi küçük sandalye, duvar dibinde de yedi tane yatak olduğunu görmüş. Beklemiş ama kimseler gelmemiş. Pamuk prenses çok aç ve yorgun olduğu için yemeklerden yemiş ve yataklardan birisine yatarak uykuya dalmış. Birkaç saat sonra evin sahipleri gelmişler. Bundan gümüş madeninde çalışan yedi tane cüceymiş. Cüceler eve girdiklerinde pamuk prensesi görmüşler.
-” Ne kadar güzel bir kız” diyerek onu uyandırmaya kıyamamışlar. Sabah olduğunda pamuk prenses uyanıp da yedi cüceleri karşısında görünce çok korkmuş. Bir süre geçtikten sonra onlardan kendisine zarar gelmeyeceğini anlayıp başından geçenleri yedi cücelere anlatmış. Yedi cüceler pamuk prensesi çok sevmişler ve orada kalmasını istemişler. Yedi cüceler işe giderken pamuk prensese:
-” Kapıyı kimseye açma, üvey annen senin yaşadığını öğrenirse gene öldürmeye kalkar ” demişler. Kraliçe günlerden bir gün yine aynanın karşısı geçmiş :
-” Ayna, ayna söyle bana benden daha güzeli var mı bu dünyada? ” diye sormuş. Ayna kraliçeye:
-” Buraların en güzeli sensin kraliçem lakin dağların ardında küçük bir evde bulunan pamuk prenses dünyalar güzeli” demiş. Bunu duyan kraliçe yaşlı bir kadın kılığına girmiş ve bir sepete elma doldurup pamuk prensesin bulunduğu yere gitmiş. Oraya geldiğinde kapıyı çalmış. Pamuk prenses içeriden seslenmiş yaşlı bir kadın çok yorulduğunu ve orada dinlenmek istediğini söyleyince iyi kalpli pamuk prenses kapıyı açmış.Kraliçe ona sepetteki elmalardan birini uzatmış. Pamuk prenses zehirli elmayı ısırır ısırmaz elma boğazına takılmış ve olduğu yere düşmüş. Akşam olduğunda yedi cüceler eve geldiklerinde pamuk prensesi uyandırmaya çalışmışlar ama bir türlü uyandıramamışlar. Pamuk prensesin başında günlerce ağlayıp durmuşlar, pamuk prensesin öldüğünü düşünüyorlarmış ama onu gömmeye kıyamıyorlarmış. Ona camdan bir tabut yapıp yüksek bir tepeye koymuşlar.
Günlerden bir gün bir Prens , pamuk prensesin olduğu yerden geçerken onu görmüş ve hemen aşık olmuş. Prens cücelere:
-” Onu sarayıma götürmeme izin verin. ” demiş. Cüceler prensin bu isteğini kabul etmişler. Prensin uşakları tabutu yerinden oynattıklarında pamuk prensesin boğazına takılan elma parçası ağzından düşüvermiş. Böylece kötü kalpli kraliçenin yaptığı büyü bozulmuş. Pamuk prenses olanlardan habersiz ne olduğunu anlamaya çalışırken karşısında yakışıklı prensi görünce hemen ona aşık olmuş. Pamuk prenses ve prens evlenmişler ve kötü kalpli kraliçeden çok uzak ülkelerden birinde çok mutlu bir hayat sürmüşler. Onlar ermiş muradına biz çıkalım tahtına……..
Bu masalı dinlemek için buraya tıklayın.
Sevgili Aileler; Bir Masal sitemizin size ve çocuklara faydalı olduğunu umarak masallar seçiyor, beğendiğinizi ve bizi takip ettiğinizi umuyoruz. Bizlere de faydalı olması açısından lütfen yorum bırakmayı unutmayın 🙂
Bir Masal sitemizin uygulamasını artık Akıllı telefonlarınıza yükleyebilirsiniz, Buraya tıklayarak Google Play’den Bir Masal uygulamamızı indirin.