Hımbılto Masalını Oku

 

Bir varmış bir yokmuş, zamanın olmadığı bir dünyada Hımbıl adında bir kuş yaşarmış. Hımbıl mavili beyazlı canlı renkli, çok güzel bir kuşmuş. Ötüşü bütün ormana konu olmuştur Hımbıl’ın. O kadar güzel ötüyormuş ki bazen uzun süre hiç susmaz, her seferinde de kendini kaybedermiş öterken.

Ağaçlardan ağaçlara, çiçeklerin üzerine, göklere doğru çıkarak bütün özgürlüğünce uçar ve bu sırada da hep “Hımbıltooooo,” diye öterek uçarmış. Hımbıl uçmayı, yeni çiçekler keşfetmeyi ve gökyüzüne uçmayı çok severmiş. Her sabah önce uyanır, yemek için bir şeyler bulur yer ve sonra bütün ormanı uçarak arkadaşlarıyla konuşmayı ve onlarla vakit geçirmeyi çok severmiş. Hareketli bir kuşmuş Hımbıl.

Gel zaman git zaman Hımbıl’ın yine bol öttüğü, uçtuğu ve arkadaşlarını ziyaretlere başladığı bir gün Hımbıl bir ağacın dalına çarpmış! Büyük bir şiddetle yere düşmüş. Hımbıl çok korkmuş, hareket etmeye çalışmış ama kıpırdayamıyormuş. O sırada evinin yakınındaki ağaçlık alandan gezintiye çıkan Ozan, etrafta hoplaya zıplaya ilerlerken Hımbıl’ı yerde hareketsiz bir şekilde yatarken görünce hemen yanına koşmuş ve kuşun sesler çıkardığını duyunca yaşadığını anlamış. Ozan Hımbıl’ı hemen avuçlarının arasına nazikçe almış ve evin yolunu tutmuş. Ozan eve vardığında heyecan ve telaşla ailesine seslenmiş; “Hey bana bakın! Ormanda kuş buldum ama hasta galiba,” demiş.

Annesi ve kız kardeşleri koşa koşa Ozan’ın yanına gelmiş ve öylece avuç içinde yatan bu kuşu görünce çok üzülmüşler. Anneleri hemen Hımbıl’a su içirtmiş ve hazırlanıp kuşa yem, kafes almak için çarşıya gitmiş. Anneleri gelene kadar Hımbıl’ın başından ayrılmayan çocuklar onu incelemeye doyamamışlar. En küçük kardeş, “Kulaklarını göremiyorum ben, yoksa kulakları yok mu kuşların?” demiş. Ablaları ise, “Kuşların kulakları tüylerinin altında olur, bizimkiler gibi görünür değil,” demiş. Anneleri elinde kocaman bir paket ile gelmiş. Paketi heyecanla açan kardeşler bir de ne görsün! Kocaman, bembeyaz bir kafes. İçinde salıncağı, yemlikleri, suluğu her şeyi var.

Hımbıl’ı hemen kafese yerleştirmişler ve çabucak iyileşmesi içinde suyunun içine vitamin damlatmış anneleri. Hımbıl kafesi tanımaya çalışıyormuş. Salıncak ona garip gelmiş, yemlikten yemek yiyor suluktan su içiyormuş ama alışamamış bu şekilde yemek yemeye ve su içmeye. Garip gelmiş ona yiyecek bulmadan yemek. Birkaç gün sonra Hımbıl, kafesinde salıncakta o kadar güzel sallanıyor ve aynı anda ötüyormuş ki adeta ailenin uyandırma alarmı gibi olmuş. Her sabah hiç yorulmadan tatlı tatlı ötüyor ve sallanıyormuş aynı anda. Vitaminli su ve yemler sayesinde kısa sürede toparlanmış Hımbıl. Ozan Hımbıl’ın peşinden hiç ayrılmıyor, sürekli onla oynuyor onu çok seviyormuş. Akaşmları ise, Hımbıl’ı kafesinden çıkarıp gönlünce uçmasını sağlıyormuş. “Hımbıltooo, Hımbılto,” diye ötüyormuş her uçuşunda.

Hımbıl bu sevgiye öyle bir alışmış ki, kapı ve pencere açık dahi olsa hiç çıkmak istemiyormuş. Mutfakta, salonda, odalarda her nerede olursa olsun onunla konuşan, onu dinleyen bir aileye sahip olmuş birden. Kız kardeşler, anneleri ve Ozan Hımbıl’ı ilk gördükleri anı hatırlayıp çok üzülüyorlarmış ama o düşüş sayesinde onunla buluştukları ve onu sahiplendikleri içinde hep mutlu oluyorlarmış. Hımbıl ve onun yeni ailesi mutlu mutlu hep beraber yaşamışlar.

 Bu masalı dinlemek için buraya tıklayın.

Sevgili Aileler; Bir Masal sitemizin size ve çocuklara faydalı olduğunu umarak masallar seçiyor, beğendiğinizi ve bizi takip ettiğinizi umuyoruz. Bizlere de faydalı olması açısından lütfen yorum bırakmayı unutmayın 🙂

Bir Masal sitemizin uygulamasını artık Akıllı telefonlarınıza yükleyebilirsiniz, Buraya tıklayarak Google Play’den Bir Masal uygulamamızı indirin.

Çocuklarınız için masal okumak artık daha eglenceli. Her gün yeni ve orijinal masallarla siz de okurken keyif alabilirsiniz.

Masalı yazan : Deniz Altıok. Bu masalın izinsiz kullanılması, kopyalanması ve yayınlanması yasaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir