Masal oku, çocuk masalları, kısa çocuk masalları, eğitici masallar, klasik çocuk masalları tamamı birmasal.com sitenizde.
Çiftçinin kızı her sabah erkenden kafasında bir kavanoz sütle kasabaya gidermiş. Bir gün yürürken gelecekte olacakları düşünmeye başlayıp yüksek sesle konuşmaya başlamış: “Bu sütü sattığımda karşılığında üç yüz yumurta alacağım. Bu yumurtalar ise bana en az iki yüz tavuk verecek. Bu tavuklar büyüyecek ve onları iyi bir fiyata satacağım. Sanırım bu yılın sonunda bir koyun ve onun büyümesine yetecek kadar […]
Read more
Çok eski yıllarda, alçak gönüllü, adalet sahibi bir hakan, bu hakanın da güzeller güzeli bir kızı varmış. Kız güzelmiş ama kötü bir huyu varmış ki güzelliğini gölgeler, başkaları tarafından sevilip sayılmasını engellermiş. Bu kızın kötü huyu, çok kibirli olmasıymış. Kimseyi ve hiçbir şeyi beğenmez, herkesi aşağılarmış. Bu yüzden dostu arkadaşı da yokmuş. Kızı bu kötü huyundan bezginlik getiren ülke halkı […]
Read more
Evvel zaman içinde bir ormanın kenarında küçük bir köy varmış. Bu köyün erkekleri ormanda odun keser, sonra kestikleri odunları satarak geçimlerini sağlarlarmış. Bu odunculardan birisi köyün en dürüst oduncusuymuş.Hiç yalan söylemez, kendi kazandığından başkasında gözü olmazmış. Bir gün, bu dürüst oduncu odun kesmeye ormana gitmiş. Baltasını bir ağacın dibine bırakıp başlamış kesebileceği bir ağaç aramaya. Gözüne bir ağacı kestirdikten sonra […]
Read more
Bugün olduğu gibi geçmişte de insanlar merhametli ya da acımasız, sevgi dolu ya da sevgisiz diye birbirine zıt değerlerde yaşarlarmış. İyiler mi çokmuş, kötüler mi bilinmez ama büyüklerimizin dediğine bakılırsa dünya iyiler sayesinde ayakta duruyormuş… İşte, yine bu zıt değerlerin hüküm sürdüğü bir çağda, bir köy ağası varmış. Bu ağa ne yazık ki iyilerin değil, kötülerin bölümünde yer alıyormuş. Çok […]
Read more
Bir gün Hoca dağdan ya da bağdan geliyormuş. Değirmen başına inince, “Şu ihtiyara selam vermeden geçmeyeyim,” demiş. Zavallı değirmencinin de değirmeninin duyu çekildi çekileli insan yüzü gördüğü mü var! Hocayı görünce deli divane olmuş: “Yel mi, sel mi attı seni buralara Hocam?” diyerek onu yürekten karşılamış. Konuşmuş konuşmuşlar. Şu dağdan bu bağdan derken akşamı bulmuşlar. Hoca “Yoldu yolunda gerek,” deyip […]
Read more
Yıldız’ın anne ve babası işe gitmişti; ablaları ise okuldaydı. Yıldızcık o gün yine her zaman ki gibi evde yalnız kalmıştı. Böyle günlerde hep canı sıkılır, yapacak bir şeyler arardı. Kimi zaman da bazı yaramazlıklar yapar, anne ve babası eve döndüklerinde onu biraz azarlardı. Yıldız büyüdükçe akıllanıyor, artık anne ve babasının kızacağı şeyler yapmamaya dikkat ediyordu. Bir gün yine evde yalnızdı, […]
Read more