Büşra ve Deniz’in Maceraları
Zamanın birinde büyük bir şehir varmış. Bu şehirde yaşayan minik bir aile varmış. Anne baba ve iki çocuk. Büşra ve Deniz ilkokula gidiyorlarmış. Büşra ve Deniz’in arasında 2 yaş varmış ama okulda ve evde hep birbirleriyle vakit geçirirler birbirlerini hiç yalnız bırakmazlarmış. Büşra ve Deniz’in anne ve babası çok eğlenceli ailelermiş. Onlarla oyunlar oynar, yarışmalar düzenler ve etkinliklere giderlermiş. Büşra ve Deniz’in maceraları hiç bitmezmiş o yüzden.
İki kardeşin bu hikayeleri ise soğuk bir kış gününde geçiyormuş. Hava o kadar soğukmuş ki kardan ve tipiden göz gözü görmüyormuş. Okullar tatil olmuş çünkü bütün yollar kardan kapanmış. Büşra ve Deniz evde sıkıntıdan bunalmışlar. Sürekli “of, pof, üf!” diye dolanıyorlarmış evde.
Anne ve babaları da o gün işe gidememişler ama Büşra ve Deniz gibi sıkılmıyorlarmış. İki kardeş böyle sıkılırken anne ve babaları da sıkılmış ve ne yapmak istediklerini konuşmaya başlamışlar. Sessiz sinema, isim şehir, tabu ve kitap okuma seçenekler arasındaymış. Sessiz sinemada karar kılmışlar ve başlamışlar oynamaya. Büşra babasıyla, Deniz’de annesiyle bir takım olmuş.
Zorlanarak, zıtlaşarak ama en çok da eğlenerek oynamışlar oyunlarını. Sonra acıktıklarını fark etmişler. Bugün evde yemek yemek istemediklerine dışarıdan yemeye karar vermişler. Hevesli hevesli restaurantı aramışlar tam sipariş verecekken telefondaki adam “Kardan dolayı sipariş alamıyoruz.” demiş ve bizim minik aile çok üzülmüşler. Ne yapsak ne yapsak diye düşünürken anne ve babaları birbirlerine bakıp gülmüşler ve çocuklara dönerek, “Neden biz gidip almıyoruz? Hem kartopu da oynarız” demişler.
Büşra ve Deniz bu fikre ısınamamışlar çünkü her yer kar ve hala kar yağışı devam ediyormuş. Anne ve babaları onlar düşünürken çoktan giyinmiş atkı ve berelerini takmışlar bile. Büşra ve Deniz onların bu tez canlı hallerine alışık oldukları için sadece gülmüşler ve onlar da hemen hazırlanmaya başlamışlar.
Bizim minik aile eldiven, atkı, bere ve kalın kalın montlarla dışarı çıkmışlar. Her yer bembeyaz olmuş ve hala da kar yağmaya devam ediyormuş. Bu manzara karşısında önce hepsi durmuş ve biraz izlemişler. Minik aile bir yokuşta oturuyorlarmış ve restoran da yokuşun sonundaymış. Anne ve baba önce kar topu atmaya başlamışlar birbirlerine çocuklar da buna katılmış sonra yorulunca kara yatmışlar. Sonra babaları yokuştan aşağı yuvarlanmaya başlamış ve Büşra, Deniz ve anneleri de onu takip etmiş. Yuvarlana yuvarlana yokuşu inmişler. Minik aile o kadar çok eğlenmiş ki kahkahaları tüm caddeye yayılmış.
Aç oldukları için çıkmışlardı ama karda oynamak onlara daha cazip gelmiş. Yokuşu birkaç kez daha yuvarlana yuvarlana inip öyle yemek yemişler. Sonra usulca evlerine geri dönmüşler ama hayatlarının en güzel günlerinden birini yaşamışlar. Bakalım Büşra ve Deniz’i daha ne maceralar bekliyor?
Bu masalı dinlemek için buraya tıklayın.
Sevgili Aileler; Bir Masal sitemizin size ve çocuklara faydalı olduğunu umarak masallar seçiyor, beğendiğinizi ve bizi takip ettiğinizi umuyoruz. Bizlere de faydalı olması açısından lütfen yorum bırakmayı unutmayın 🙂
Bir Masal sitemizin uygulamasını artık Akıllı telefonlarınıza yükleyebilirsiniz, Buraya tıklayarak Google Play’den Bir Masal uygulamamızı indirin.
Masalı yazan : Deniz Altıok. Bu masalın izinsiz kullanılması, kopyalanması ve yayınlanması yasaktır.