Elif’in Bayram Sevinci Masalı
Bir bayram sabahı imiş. Günlerden Cuma, aylardan kasım, mevsimlerden de sonbaharmış. Havada yağmur bulutları geziyormuş. Herkes ve her şey bayram olduğu için çok mutluymuş. O sabah Elif erkenden uyanmış. Akşamdan hazırladığı bayramlıklarını sandalyenin üzerinden özenle almış. Beyaz çorabını, kırmızı çiçekli pantolonunu, pembe çizgili kazağını önce okşamış, sonra da giymiş. Yeşil fiyonklu ayakkabılarını da unutmamış. Hemen aynanın karşısına geçip saçını taramış. Ortasında kocaman bir gül olan tokasını takıp kendisine gülümsemiş.
“Merhaba Elif” demiş hafifçe öne eğilerek. “Bayramın kutlu olsun.” Elif neşeyle etrafında dönmüş. Kendisini bayramlıkları gibi yepyeni hissetmiş. Sonra odasına göz gezdirmiş. Bayram için odasına astıkları rengarenk balonları tek tek saymış. “Tam otuz-yedi balon” demiş heyecanla. Pencereye doğru koşup yavaşça perdeleri çekmiş.
Vakit çok erken olduğu için gökyüzü çok aydınlık değilmiş. Bir de yağmur bulutları griye boyamış gökyüzünü. Elif gri yağmur bulutlarının bayramını da kutlamış. Pencerenin önünde duran çiçeklerine “günaydın” dedikten sonra onların da bayramını kutlamış. Bu sırada Elif odasında bazı fısıldaşmalar duymuş. Dikkatle dinleyince odada bulunan her şeyin bayramlaştığını görüvermiş.
O da bu bayramlaşmaya katılmış. Odadakiler Elif’in etrafında dönmüşler, dönmüşler, dönmüşler. “Bayramın kutlu olsun Elif” demişler. Sonunda hepsi de çok yorulmuş. Halının üzerine uzanıp dinlemişler. Elif masasının başına geçip “bir bayram sabahı” resmi çizmeye başlamış. Elif resmini çizerken içeriden gelen sesleri duymuş. “Uyandılar, uyandılar” diye bağırmış ve koşa koşa annesiyle babasının yanına gitmiş. Önce babasına sarılmış, elinden öpüp “Bayramın kutlu olsun babacığım” demiş. Sonra da annesine sarılıp onun da elini öpmüş. Elif’e bayram harçlığı vermişler.
Elif harçlığını hemen kumbarasına atmış. Babası Elif’e “Ben eve dönünce hep beraber bir yere gideceğiz” demiş. “Orada bir sürü çocuk var. Onların bayramını kutlayacağız. Yanımızda onlar için hediyeler de götürürsek iyi olur. Sen de düşün ve verebileceğin hediyeler varsa hazırla.” Elif babasının dönüşünü beklerken odasında oturup uzun uzun düşünmüş. Ama bir türlü ne verebileceğini bulamamış. Bir ara yeleklerinden turuncu olanı raftan atlayıp “beni versene” demiş. “Bayramda bir çocuğu sevindirmek ne güzel olur.” Birden odada bir kargaşa olmuş. Herkes “beni de, beni de” diyerek zıplıyormuş. Elif şaşakalmış. Bütün oyuncaklarını büyük bir çantaya doldurmuş. Masal kitaplarını, küçük gelen kıyafetlerini, tokalarını, şapkalarını da başka bir çantaya koymuş. Babası geldiğinde Elif hediyeleriyle birlikte hazır bekliyormuş.
Kahvaltıdan sonra hiç zaman kaybetmeden Elif annesi ve babasıyla beraber kimsesiz çocukların kaldığı yere gitmişler. Orada o kadar çok çocuk varmış ki Elif hayret etmiş. Ne diyeceğini bilememiş. Bu sırada içinden bir ses ona “Hadi onların bayramını kutla” demiş. O an Elif getirdiği çantaları açıp her çocuğa bir hediye vermiş. O gün Elif çok farklı bir bayram görmüş. Bayramların başka başka yaşandığını, herkesin bayramının değişik olduğunu anlamış.
Böyle bir bayramdan sonra Elif kıyafetlerini daha temiz giymeye, oyuncaklarıyla daha dikkatli oynamaya başlamış. Çünkü onlara ihtiyacı olan sayısız çocuk olduğunu artık biliyormuş. Gökten üç elma düşmüş biri masalı yazanın başına biri okuyanın başına biride bu masalı dinleyenin başına…
Bu masalı dinlemek için buraya tıklayın.
Bir Masal sitemizin uygulamasını artık Akıllı telefonlarınıza yükleyebilirsiniz, Buraya tıklayarak Google Play’den Bir Masal uygulamamızı indirin.
Cok ama cok güzel bir nasıldı yani dinlediğim en güzel masal