Yeşil Tren
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir oyuncak diyarı varmış. Bu oyuncak diyarında trenler, arabalar, robotlar, bebekler varmış. Hepsi birbirleriyle anlaşıyor ve beraber mutlu yaşıyorlarmış. İçlerinden trenler çok maceraperestmiş. Bir gün bu oyuncak diyarında yaşayan trenler birleşerek gezmeye çıkmak istemişler ama hiç dışarı çıkmadıkları için bilmiyorlarmış. Aslında oyuncak diyarından çıkmaları yasakmış.
Bilmedikleri için dışarı onlara korkutucu gelse de buna aldırmayan trenler kendi aralarında konuşmaya başlamışlar. Kırmızı Tren, “Arkadaşlar, hep beraber bu yola çıkarsak birbirimizden güç alır geri dönebiliriz,” demiş. Mavi Tren ise, “O zaman yarın sabah erkenden yola çıkalım ve akşama geri dönelim,” demiş. Bu plan bütün trenlerin aklına yatmıştı. O gece hepsi iyi bir uyku çekip sabah erkenden yola çıkmışlar. Mavi Tren ve Kırmızı Tren’in önderliğinde bütün trenler ormanın derinliklerine doğru ilerliyorlarmış.
Yolda şarkılar söylüyorlar, oyunlar oynuyorlar, güneşin tadını çıkararak ilerliyorlardı. Böyle eğlene eğlene çok güzel yerler görmüşler ve oyuncak diyarından çıkıp geldikleri için çok mutlu olmuşlar. Bir nehir kenarında serin serin dinlenmek için durmuşlar trenler. Kimisi dinleniyor, kimisi sohbet ediyor, kimisi su ile oynuyordu. Aralarından daha küçük olan Yeşil Tren diğer trenler dinlenir ve sohbet ederlerken etrafta biraz dolaşmaya çıkmış ama bir süre sonra çok uzaklaştığını ve diğer tren arkadaşlarının seslerini duymadığını fark etmiş. Oraya gitmiş, buraya gitmiş ama bir türlü onların seslerini tekrar duyamıyormuş.
Çok korkan Yeşil Tren avazı çıktığı kadar, “İmdat! İmdat!” diye bağırmış. Bu sesi duyan diğer bütün trenler telaşa kapılmışlar ve kim olduğunu çözmeye çalışırken iyice paniklemişler. Trenler sesin küçük Yeşil Tren’e ait olduğunu anlamışlar ve herkes birden farklı yerlere koşuşturmaya başlamış. Bu durumu gören Bilge Kırmızı Tren heybetli sesiyle, “Durun!” diye bağırmış ve birden herkes olduğu yerde donakalmış şekilde Kırmızı Tren’e bakıyorlarmış. Kırmızı Tren, “Sakin olun arkadaşlar. Yeşil Tren’i sağ salim bulacağız. Her iki tarafa da dağılıp bakalım, bir kısım da burada beklesin, belki geri buraya gelebilir,” demiş. Bir tarafa Mavi Tren’in ekibi diğer tarafa ise Kırmızı Tren’in ekibi dağılmış, bir kısım da nehir kenarında telaşlı bir şekilde beklemeye koyulmuşlar.
Mavi Tren ve Kırmızı Tren sürekli ‘Yeşil Tren’ diye sesleniyorlarmış. Gitmişler, gitmişler ama bir türlü Yeşil Tren’i bulamamışlar. Bu sırada seslere göre sürekli farklı yönlere hareket eden Yeşil Tren ne Mavi Tren’i ne de Kırmızı Tren’in ekibine ulaşabilmiş. Tam ağlamaya başlayacakken bir de ne görsün! Saatler önce ayrıldığı nehir kenarı biraz uzağında. Yeşil Tren büyük bir mutlulukla nehre doğru hızlıca koşmuş. Nehir kenarında bekleyen diğer trenler, “Yeşil Tren nehrin oraya geldi,” diye bağırmışlar.
Çok korkmuş olan minik Yeşil Tren diğer tren arkadaşları gelince hepsine sarılmış ve herkesten özür dilemiş. Hep beraber nehir kenarında biraz daha vakit geçiren Trenler Oyuncak Diyarı’na dönmek için yola koyulmuşlar. Dönüş yolunda ve bundan sonraki her gezilerinde Yeşil Tren hiçbir zaman diğer trenlerin yanından ayrılmamış ve hep onlarında yanında durmuş.
Bu masalı dinlemek için buraya tıklayın.
Sevgili Aileler; Bir Masal sitemizin size ve çocuklara faydalı olduğunu umarak masallar seçiyor, beğendiğinizi ve bizi takip ettiğinizi umuyoruz. Bizlere de faydalı olması açısından lütfen yorum bırakmayı unutmayın 🙂
Bir Masal sitemizin uygulamasını artık Akıllı telefonlarınıza yükleyebilirsiniz, Buraya tıklayarak Google Play’den Bir Masal uygulamamızı indirin.
Masalı yazan : Deniz Altıok. Bu masalın izinsiz kullanılması, kopyalanması ve yayınlanması yasaktır.